Azizim Sözleri

Manşet: Dert dediğin misafirdir azizim! Onu da iyi ağırlamak gerekir.

Aminler boşa değil azizim, zamanı var.

Umut Allah’tandır azizim. Gerek yok tasalanmaya.

Bir çay doldur azizim, yorulmuşluklarımız için.

Biz çok mu sevdik azizim? Ne yanıma baksam kanıyor.

Umut diyorum azizim; Umut güzel şey vesselam.

Bilmez miyim azizim! Hassas yüreklerin imtihanı ağır olur.

Papatyalar da güzel azizim yalnız, umut kırıyorlar.

Bize yürekten sevmeler gerek azizim. Şöyle içten ve samimi.

Edep başka şey azizim. Kitaptan okumakla öğrenilmiyor.

İki çay söyle azizim. Hasretinin ufkunda gönlümüz demlensin.

Belki de bazen Allah’ın bizi dünyada mükafatlandırmasıdır.

Kırar azizim kırar. Ağacın dalını rüzgar, insanın kalbini insan kırar.

Aşk diyorum azizim, sebepsiz güldürüyor sebepsiz ağlatıyor.

Velhasılkelam ölüyoruz azizim. Cam kırıklarıyla değil can kırıklarıyla.

İnsanlar kitap gibidir azizim. Önemli olan cildi değil içindekilerdir.

Sevmek zor iş azizim. Ne maaşı var ne sigortası bir ayrılığı var bir de gözyaşı.

Sevmek zor iş azizim. Nerede kaybetti insanlar gözlerindeki ışığı?

İnsan yarım kalmaz azizim, yarım bırakılır, yarı yolda bırakılır, yaralı bırakılır.

Biz çok şey istemiyoruz azizim. İyi niyetimize dokunmasınlar yeter.

Hayatta her şey mümkün azizim. Biraz sabır, biraz zaman, biraz sükut yeter.

Kötü zamanlar iyi olmak için var azizim. O yüzden sabret. İbrahim İnecik

İnsan olmak diyorum. Derin mevzu azizim. Her faninin anlayacağı bir mesele değil.

Serçeler ürkmesin diye, yolunu değiştiren insanı dünya elbette incitir azizim!

Sabır diyordu, sabır Azizim. Sabırla satın alacaksın en güzel duanın Allah’a gidiş biletini.

Bizler sabrederiz azizim! Ve biliriz ki; güzel şeyler, güzel bir sabırdan sonra gelir.

Uzak diye bir yer var azizim! Hiç bir özleyenin dokunamadığı yara parçası orası. Onur Sivritaş

Sevmek zor iş azizim. Bir kez kaçar uçurtması insanın sonra bütün gökyüzüne küser.

Bir çay ver azizim. Kalışları, bitişleri, bekleyişleri, gidişleri ahirete saklayanlar için. Serdar Tuncer

Biz sevdiğimize şarkılar armağan etmeyiz azizim. Biz sevdiklerimiz için dualar ederiz.

Kaç bahar bekledik durduk; Özlemle ve sabırla. Her gelen zemheriye vurdu yüreğimizi. Yorulduk azizîm.

Sevmek zor iş azizim. Bir yaşanmışlığın sancısı var içimde. Biraz kızgın biraz kırgınım.

Aşk azizim. Aşk da bir imtihan. Gönül imtihanı. Belki bir nefs-i hakimiyet. Belki bir sabır, belki bir şükür. Mevlana

Ne güzel demiş Mevlana; “İnsanoğlu Yaradan’a dönerse kula benziyor. Yaradan’dan dönerse pula benziyor.

Bahçıvan değil midir, hem gül dalını budayan, hem de gülün kendisini sulayan? Sabret azizim sabret. Kahraman Araz

Sabret azizim! Bu dünya koca bir handır. Han sahibi Yaradan’dır. İyisiyle kötüsüyle zaten bir imtihandır.

İyi insanlar biriktirin azizim. Canın sıkıldığında anlat diyebilen, ağladığında gülmene sebebler bulabilen, merhamet yüklü insanlar!

Gönül telini her mızrap çalamaz azizim. Dünya bir ben pazarıdır, nefsini Hakk’a satamazsan, aşk alamazsın. Mevlana

Yoruldum azizim. Bir papatya kurusu kadar dilsizim işte, Bazen kırılsam da susuyorum, Kırmaktan korktuğum için. Mevla kalbi kırık eylesin de; Kalp kıran eylemesin.

Biz de yaşarız, azizim. Yaşamaya gelince, biz de yaşarız; ama olmuyor cebimizden kattığımızla eğlenmek, gönlümüzden katalım. Rıfat Ilgaz

Aşk kime benzer dedi. Aşk bir neyzene benzer dedim. Aşk bir neyzene benzerse biz neyiz azizim? dedi. Evet dedim. Çok doğru! Aşk bir neyzene benzerse, biz Ney’iz! Hz. Mevlana

Hayat kısa azizim. Şayet yüreğinizde tuttuğunuz bir şey varsa bu son şansınızmış gibi düşünün. Şöyle bir doğrulun yerinizden ve sahip çıkın yüreğinizdekine.

Zaman su misali azizim. Her şey geçer elbet. Bizim geride kalan hiçbir şeyden ya da hiç kimseden beklentimiz yok! ALLAH, yarını güzel eylesin yeter. Artık geriye değil, önümüze bakıyoruz.

Azizim Huzuru insanlarda aramak çoğu zaman onu kendi elimizle kaçırmaktır! Huzuru Allah’a giden yollarda aramak lazım. Allah’a giden yollarda secde secde huzur var.

Büyümek kaybolmak azizim, sorunlarını kendin çözmeye çalışmak. Büyümek üzerine çığ düşmüş gibi hissetmek, hangi yöne kazarsan kaz yönünü bir türlü bulamamak ve yanında doğru yönü öğretecek kimsenin olmaması.

Ey azizim! Senin dilin mi tutuldu? Kainatın efendisi her gün ve gecede yüz kere tevbe istiğfar ederdi. O kainatın efendisi böyle yaptığına göre, bizlerin günde bin kere tevbe istiğfar etmesi gerekmez mi?

Allah biliyor ya azizim; biz söylesek de, istesek de kötü olamıyoruz. Lafın yerini de, taşın konacak gediğini de aslında çok iyi biliyoruz. Bizim imtihanımız da işte bu, çok şeyin farkında olmak, ve susmayı tercih etmek, kıramamak. Ama susmanın yorgunluğu ve insan kalabilmenin kırgınlıgı da bazen dayanılır gibi değil.