31 Mayıs 2018 Perşembe

Şehir Sözleri

Manşet: Biliyorsun ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası.
Bana senin olduğun şehir lazım.
Aynı şehirde nefes almak bile bana yetiyor.
Bu şehir güzelse senin yüzünden.
Aynı şehirde sen varsın ben varım biz yokuz.
Biz Sivaslıyız hayallerimiz suya düşmez.
Biraz hüzün biraz da umutla terk ediyorum bu şehri.
Sen benim şehrimdeki bütün sokakların adı.
Tek kişilik miydi ki bu şehir sen gidince bomboş kaldı.
Hangi şehrin gökyüzünde unuttuk kendimizi.
İçimden şehirler geçiyor sen her durakta duruyor inmiyorsun…
Hangi şehirde yoksan ben kayboluyorum orada.
Neden aynı duyguları hissettiğim insanlarla farklı şehirlerdeyim ki?
Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı.
Şehir halkı ne kadar iyi olursa idarecileri de o kadar çok ilahi vasıfta olur.
Sendeki gülüş Ankara’ya deniz İzmir’e kar getirir.
Damların üstünde yükselen kuleleri görmek için şehri terk etmen gerekir.
Mevzu bildiğin gibi şehir kalabalık insanlar yalnız.
Bu şehri sevmemin tek nedeni köşe başını döndüğümde seninle karşılaşma ihtimalimdir.
Ne diyordu şair yıkıldı yolunu bekleyen şehir şimdi gelsen de bir gelmesen de bir.
Bilinmedik bir hüzün var içimde bir gariplik. Anladım ki ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.
Bir şehir gibi ol. Mesela İstanbul gibi. De ki boğazım kuruyuncaya kadar seveceğim seni.
Hani bazı şehirler vardır ya saat 10 dan sonra kimsecikler olmaz. İşte sen den sonrası 10 dan sonrası.
Sığmadın içime sevgili bu yürek bu şehir ve özünü bulduğun şu garip sevda sana dar geldi.
Eğer beni bu sokakta bu semtte bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben gözlerinin daldığı yerdeyim.
Ve öyle bir konuş ki bir şehir gibi mesela İstanbul gibi de ki ölümüne kadar seveceğim seni.
Bu şehirden her gidişinde şehri sanki ben uğurluyorum sen benden gideli çok oldu ama ben sana hala el sallıyorum.
Hak ve doğrulukla galip olan şahıs faziletli şahıs hak ve doğrulukla galip olan şehir de faziletli şehirdir.
Ülkenin farklı şehirleriydik. Ben sürgün yeri sen başkent. İlk isyan hep sende başlardı. Cezasını çekmek hep bana kalırdı.
Sen benim terk ettiğim şehirlerimsin. Düştüğüm çukur uzanan ellerim hiç tutunamadığım gidenlerim…
Ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. Gidersem dönmem çünkü biliyorum…
Biliyorum ki bir gün sen de bana dua edeceksin. İşte o gün adım şehrin bütün minarelerinde söylenecek.
Garibim ne bir güzel var avutacak gönlümü bu şehirde nede bir tanıdık çehre bir tren sesi duymaya göreyim iki gözüm iki çeşme.
Serseri bir kayboldu mu onu kimse bulamaz şimdi anlıyorsun ya şehirlerin asi kızı hiç kimse serseri gibi sevip de aşık olamaz.
Gündüzün rengine benzemez gecenin rengi üşütür ayaz korkutur karanlık bir gariplik bir hüzün var içimde ya bu şehirde ben fazlayım ya da yanımda biri eksik.
Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını herkesin yüzü ıslak başları eğik herkes benim hep olduğum gibi.
Beni yüreklendirecek bir söz söyle şehrin tutsaklarını salayım kalbimden beni yüreklendirecek bir söz söyle kurşunu beynime sıkayım öylesine.
Alt yapısı olmayan bir şehir gibiyim. Ne zaman hüzünlensem gözlerimi su basıyor ve ne zaman seni düşünsem kalbimin trafiği aksıyor.
Güneşin rengine benzemez gecenin rengi üşütür ayaz korkutur karanlık bugün bir gariplik bir hüzünlük var yüreğimizde ya biz fazlayız bu şehirde ya da bir dost eksik.
Yağmur dökülüyor şehrime. Bardaktan boşalırcasına. Bu son diyorum bu son. Her defasında bitirdiğim yerden başlıyorum yine sana aşka.
Gel koşalım mavilere umuttur rengiyle. Gel koşalım yeşillere gerçeğin içinde. Bırakalım ne var ne yoksa hepsini geride. Gel gidelim bu şehirden ikimiz el ele.
Sevdiğiyle aynı şehirde nefes alıyorsa bir Aslan ondan fazla uzak kalamaz. Ayrı şehirde nefes alıyorsa aldığı her nefeste onu düşünür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder