2 Haziran 2018 Cumartesi

Harbi Sözler

Aşk bir hafıza oyunudur, önce unutan kazanır.
Kadınlarla asla savaşmayın savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.
Zor ise sev ama sevmiyorsa zorlama.
Boş ver! Yaşa gitsin. Çok düşünerek ya keyfini ya da keçileri kaçırırsın.
Azrail bile ayağıma gelecekse sen neyin tribindesin güzelim.
Paketimdeki son sigarayla silahımdaki son kursunu senin için ayırdım.
Etrafımda çok insan olmasın, etrafımdakiler insan olsun yeter.
Hiçbir yaprak gözden düşen bir insan kadar hızlı düşmemiştir yere.
Eli kanlı olmak marifet değil, marifet delikanlı olmakta.
Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da “firarım” yakın.
Herkesle konuşmaya gerek yok. Bazılarına susmak lazım…
Terk edeni terk etmek büyük zevktir ama seveni terk etmek en büyük kahpeliktir!
Yabancı bir şarkı gibiyim, dinleyenim çok, anlayanım az.
Yüreklerde ünlem akılarda soru işaretiyim anlayana çok anlamayana az gelirim.
Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.
Fırtına ne kadar sert eserse essin, kayadan alıp götüreceği sadece tozudur.
Bedeninin değil, aşkının, sevginin talibi olmuştum sadece.
Öyle bir toplum oldu ki birbirimizi yargılamaktan, sevmeye zaman bulamıyoruz.
Mutluyken görmezden geldiğin şeyler, mutsuzken canını yakar.
Ağızdan çıkan söz, silahtan çıkan kurşun gibidir! İkisi de öldürür; biri bedeni, diğeri ruhu!
Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?
Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.
Olur olmaz kişilere içini dökersen, döktüklerini toplamak yine sana düşer.
Bana vermiş olduğun acıyı senden borç aldım. Hesabıma yaz, bir gün mutlaka ödeyeceğim unutma!
Kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama!
Benim ne yaptığımı sakın kafanıza takmayın. Bence benim ne yaptığımı neden taktığınızı kafanıza takın.
Aşk kız arkadaşının dudağından öpmek kadar ucuzsa bende o aşkı satacak kadar şerefsizim.
Sözlerin büyük yüreğin küçük yanlışların çok doğruların yok kendine göre şanslısın fakat bana göre zavallısın!
Beni bilirsin kararlıysam dünya dursa dönmem! Çok geciktin her şey için artık vursan da ölmem!
Karanlık beni hapsediyor. Hepsi gerçeği görmem için. Ama gerçek olan tek şey ölüm… Ve o beni çağırıyor.
Laf dalaşına girme kapak olursun, uğraşma etiket olursun, adam ol belki yanımda yer bulursun!
Ne yaparsan yap, nasıl yaşarsan yaşa; ama gülebilmek için birini ağlatma ve çıkarların için hiç kimseyi satma.
İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.
Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş. Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.
Seni düşündüğüm zaman sigarayı yakarım seni unuttuğum zamanda son kurşunu kafama sıkarım!
Üstüme gelme hayat! Daha neyi alacaksın? Ne kırılacak bir hayal, ne de kurulacak bir hayat bıraktın bende.
Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.
İnsanı edebine göre seç. Edepli insanın aklından ihya olursun! Edepsizse, yürü geç; yanında durdukça, rezil rüsva olursun.
İnsanlar vardır sevginin en yücesine layıktır! İnsanlar vardır sevginin en yücesini versen de aşağılıktır.
Hayat cesur olmaktır biraz hayat tavır koymaktır biraz fedakâr olmazsan, yürekten yanmazsan duyguların adı sevda olmaz.
Dünün hatasını bana sormayın! Doğruya yanlışa kafanızı takmayın! Bakın dalganıza canımı sıkmayın.
Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek, ne de haraç yemektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.
Her sarnıç küflü bir yağmuru her sevda bir ayrılığı yaşar… Yor beni hayat kendimi anlatamadıysam sana yor beni.
Demiş ki şair; hep mutlu etsin sizi kurduğunuz hayaller. Kusura bakmayın şair bey hayallerle yaşayanı gerçekler mahveder.
Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevsenize.
Hissedilen bazı şeyler vardır ki; onları anlatmaya kelimelerin gücü yetmez. Öyle ki dil dönmez, akıl ise zaten onları görmez.
Suskunluğum asaletimdir her lafa verilecek bir cevabım var ama lafa bakarım laf mı diye bide söyleyene bakarım adam mı diye.
Gitmek istiyorsan gidebilirsin, biz ne ayrılıklar görmüş adamız, çekinme sende vur sırtımdan, biz ne ihanetler görmüş adamız.
Bazen öyle konuşacaksınız ki karşındaki cevap veremeyecek. Bazen de öyle bir susacaksın ki karşındaki konuşmaya cesaret edemeyecek.
Hayat çatlak bardaktaki suya benzer içsen de tükenir içmesen de, bu yüzden hayattan tat almaya bak çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.
Sesine mevsimler eğilsin, gözlerine baharlar ağlasın, sen sevmesini bilene en güzel armağansın, değerini bilemeyenler kaybettiklerine yansın.
Bırak güneş doğsun, bırak dünya haine kalsın, bırak yalancının değirmeni dönsün, ama yaşamayı bırakma sen yaşa ki; âlem güzel görsün.
Bir gün gözlerin beynine hükmedemediğin de hislerinle devam edersin ama sandığın gibi değildir hayatın aslında hala göremediklerinle yaşarsın.
Bizi anlatan şiirler yazılmadı henüz. Çünkü biz dünyanın oyununda, hayatın acımasızlığında ve de sevdiklerimizin baygın bakışlarında unutulduk.
Yüreğimde müebbet aşkın emaneti. Gönlüm kırgın ve yaralı. Seni unuttum sanma bu gönül hala sana sevdalı ama bu yürek seni aramayacak kadar delikanlı.
Mutluluklar dilerim yeni aşkında, sen beni düşünmeden yaşamana bak, senin dertlerin var ya benim yanımda ben onlarla yaşarım sen keyfine bak!
Bir süre sonra bir eli tutmakla bir ruhu zincirlemek arasındaki ince farkı öğrenirsin ve her şeyi bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin çünkü yar.
Sakın üzmesin seni karşılıksız sevgiler, bağrına taş basarsın acılar bir gün diner. Giden gitsin aldırma yangınlarda söner… Sakın dönüp bakma ardına Kral’lar önde gider…
Millet dayı olmuş, etrafı boş bıraktık çakal dolmuş, yürüdüğümüz gayri meçhul yolmuş, alem dedikleri şey meğerse buymuş, harbiden halimiz duman olmuş…
Sözlerin büyük, yüreğin küçük! Hataların yanlışların doğruların! Bir şeyleri göklere çıkartıp mutluyum sanıyorsun… Kendine göre şanslı, bana göreyse zavallısın!
Hayat düşündüğün kadar güzel, gördüğün gibi tatlı değildir. Gerçekler bir gün gözünün önüne geldiğinde, pembenin kara sevdanın yara, arkadaşlığın ise palavra olduğunu anlarsın!
İmparatorunuza söyleyin. Şimdi ki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez. Benim gücümün ulaştığı yerlere, sizin imparatorunuzun hayalleri bile ulaşamaz. Fatih Sultan Mehmet
Satmadık dostumuzu, bildik hasmımızı. Kapatmadık eskilerden kalmış yaramızı. Akıtırız yar uğruna kanımızı. Bilsinler ki: krallar ölmeden bırakmaz tacını.
Seni seviyorum ağır cümledir herkese söylenmez bazen yıllarca aranır bazen yıllarca beklenir o bir çift söz için dili yakar, dudağı yakar bedeni kavurur, lime lime eder.
Göremediysem bir kelebeğin kanatlarındaki gökkuşağını, yanmadıysam kokusu ile bir karanfilin, dokunmadıysam bir bebeğin teninde saflığın yüreğine vur beni alnımdan.
Gidiş ve gelişlerin içinde kaybolur gider akıl gemisi. Hayata ya erkenden ya da çok geç demir atar. Ama zamanla barışık sevgiler vardır, onlar rotasını hiç şaşırmazlar.
Sevgi suyuna hasret aşk tarlasıyım dökülmekten usanmış gözyaşıyım paramparça olmuş kalp yarasıyım ama en önemlisi, seni unutmayacak bir baş belasıyım.
0′ dan başlarsın yaşama, 1 bakmışsın girivermiş hayatına, 2 de bir özlersin, 3 günlük ayrılık ölüm gibi gelir, 4 gözle beklersin, 5 vakit namazdan daha bağlısın.
Konuşacaksan öyle bir konuş ki inanayım ağlatacaksan öyle bir ağlat ki susmayayım gideceksen öyle bir git ki ölümü unutayım ama seveceksen öyle bir sevki konuşsan da gitsen de ağlatsan da seni yüreğimde yaşatayım.
Asıl gerçek insanların görmek istedikleri değil görmek istemedikleridir. Ne kadar kaçsak ta hep bir köşede bekler ve yeri gelince yüzüne bir tokat misali vurur. İşte o zaman daha iyi anlarsın gerçekle yalan arasındaki farkı!
Bizler umutsuzluğun olduğu yerde, umudumuzu kaybetmeden yürümeyi biliriz. Her yürüdüğümüz yolda çakıllar, her durduğumuz yerde çakallar olsa ne yazar! Ya ölümüne severiz, ya da tek kalemde sileriz! Tarihi biz yazdık… Tarihten de biz sileriz.
Biz biz olduğumuz için sevildik, bizi satanları kalbimizden bir bir sildik. Geride 3–5 kişi kaldık ama içimiz rahat mutluyuz. Çünkü bu yaşımıza kadar hiç adam satmadık! Kral olmayanlara taç taktık işte en büyük hatayı da burada yaptık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder