Manşet: Gerçek şu ki; hainlik yaparak gittikleri bu gönülden, helallik istemek için geri dönecekler.
Kokunu helal et. Aşkı zehir ettin zaten.
Sen yokken birkaç kez daha sevdim seni. Helal et.
Hakkını helal et bugün yine seni çok düşündüm.
Arada bir gülüşünü hatırlayıp iç çekiyorum hakkını helal et.
Yar bütün şiirlerime sebep ettim seni hakkını helal et.
Unutma helalin hesabı haramın da azabı vardır. Hakkını helal et.
Keşke sevenleri ayırmak yerine helal ile haramı ayırabilseydik.
Bu gözyaşlarımla gidecekse cennete birileri ben hıçkırıklarımı helal ettim bile.
Hakkını helal et. Dedi giderken oysa kalsaydı ömrümü helal edecektim.
Elveda kaşı keman, güzel yarim. Benden helallik isteme sakın! Hakkım varsa hakkındır!
Birde hakkını helal et derler giderken. Haram ettikleri hayattan helallik isterler.
Ayrılık herkese başka hediyeler sundu payıma düşen çocukluğum oldu. Hakkını helal et güzelim.
Gerçek şu ki; hainlik yaparak gittikleri bu gönülden, helallik istemek için geri dönecekler.
İnsanın helalinden giydiği kendi eski elbisesi başkalarından gelen sadaka elbiseden daha güzel ve iyidir.
Ekmeğim aşım helal olsun yiyene içene. Ama hakkım helal değil dost gibi görünüp kuyumu eşene.
Hakkımı helal eder miyim bilmiyorum ama bazıları için “nasıl bilirdiniz” diye sorarlarsa, tanıyamamışım derim.
Dokunma günah sinmiş ellerinle. Ben aşkı en ‘helal’ haliyle sevdim. Harama karışmasın diye senden geçtim!
Seninle karşılaşmam hayatımın en büyük hatasıydı. Ve sırf seninle diğer tarafta karşılaşmamak için; helal ediyorum hakkımı.
Seni sevdiğimi ihbar etmişler ayrılığa. Geçen gün yokluğun gelip teslim aldı beni. Hakkını helal et sevdiğim.
Dudaklarında gözüm yoktu oysa. Kalbini istemiştim bir tek. Tek hayalimdi; iki kaşın ortasına öpücük kondurup ‘helalimsin’ demek.
Canımı yaktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi helallik isteyenler! Cehennemde yandığınızı görsem üzerinize benzim dökerim!
Bende bilirdim başkasını sevmeyi ama kalbim tek sende kaldı be sevgili. Kuranda geçtiği gibi; ‘helalin varken harama el uzatma’ misali.
Helal etmiyorum hakkımı! Uyuyamadığım geceleri. Annen ayaklarıyla üzerinde tepinse bile göremezsin sen cenneti!
Boğazıma takıldı sevdan. 3 kere sırtıma vur helal de; Alışık değilim harama ondan olacak herhalde. Hakkını helal et sevdiğim ben ettim.
Hak yerini bulur. Helal edilmemiş hak zaten haram olur. Beddua etmem. İçimden gecen her ‘Ah’ zaten sahibini bulur. Hakkını helal et.
Kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir. Ben ayrılıkların. Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını. Ben hasretlerin. Hakkını helal et.
Ben senin gibi ‘treni kaçıran yolcu’ edasında değil ‘ölen yakınımı uğurlar’ gibi yaşarım ayrılıkları. Hakkını helal et bir tanem.
Beni bunca saracak ne vardı? Kanıma girecek göz bebeklerime oturacak. Bir senfoni gibi kulaklarımdan eksilmeyecek ne vardı? sozde.net Hiç karşıma çıkmasaydın Bu kör olası gözler görmeseydi seni Ne vardı. Hakkını helal et.
Yum gözünü aç elini. Yüreğim senindir. İster cam kenarına koy güneş alsın ister can kenarına koy; hep sende kalsın. Hakkını helal et ay yüzlüm.
Gün bir gün sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki Güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara. Sende hakkını helal edersen bana sevinirim.
Öyle bir kırıldı ki kalemim mürekkep yerine kan damlatıyor hecelerim. Umuda uçurtma açan minik bir çocuğa emanet artık düşlerim. Hadi asma suratını rahat olsun için çünkü benden yana helaldir sevgime.
Hiç göremediğim gülüşünü doyasıya bakamadığım gözlerini dokunamadığım saçlarını tutamadığım ellerini duymak için can attığım sesini kolumu atamadığım omuzlarını ve içime çekemediğim kokunu helal et çok düşledim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder