Sizinle yatmış mıydık?
Yeryüzünde sana en uzak nokta aslında sırtındır.
Bazen gidersin, sırf geri dönebilmek için.
Sorular sadece cevabı duymak isteğiyle var olurlar.
Bazen tüm koşullar uygunken bile ölemezsin.
Kaybedecek bir şeyinin kalmaması, özgürlük galiba.
Ben geçen gün yalnızlıktan ölüyorum sandım.
İyi geceler sayın dinleyenler tabi böyle bir şey mümkünse.
Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir ki?
İnsan karar vererek aşık olmaz. Sadece bir bakar, olmuş.
-Naber? +Standart. -Allah standarttan ayırmasın.
Doğru zamanda, doğru yerde olmamaklardan oluşur her zaman hayat.
Bazen büyük farklılıklar insanları birbirine daha da yakınlaştırır.
Of, eski sevgilimi hatırladım ya! Hangisini? Ya işte onu hatırlayamadım.
Bana kalırsa hayat; yanlış zamanda yanlış yerde olmaktan oluşur.
Ben buyum kızım. Hiç saklamadım, sana hiç yalan söylemedim, hiç değişmedim.
Yine sabah olacak, yine yeni bir gün başlayacak ve ben yine öleceğim.
Yolda durmak yolda olmak anlamına gelmez, yolda durmak yolda durmak anlamına gelir.
Geçen gün cumaya gittim. Ne zaman? Salı, ben hep salıları giderim, daha sakin olur.
Bunca insan yalnızken neden bunca insan yalnız… Madem hepimiz yatıyoruz neden yalnız yatalım?
Kadınlar; seni sen yapan özelliklere aşık olup, sonra senden o özellikleri almaya kalkıyorlar.
Bir kürenin üzerinde yapılan bütün yolculuklar, aslında yalnızca başlangıç noktasına yaklaşmaya yarar.
Hiç aradığın şeyi bulduğunda, bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı?
Rutine dönüşen her şey, sıkıcıdır aslında. Ya bu yüzden komşunun bahçesindeki çimen bize hep daha yeşil gelir, her zaman.
Kaybedecek bir şeyinin kalmaması, özgürlük galiba. Ama bunu kim elde edebilir, kim başarabilir, onu bilmiyorum.
Cevabı olmayan herhangi bir şeyin sorusu da olmaz zaten sayın dinleyen. Sorular sadece cevabı duymak isteğiyle var olurlar.
Ben seni istiyorum. –Alkollüsün sen. –Alkollüyken de istiyorum, kahve içerken de istiyorum, meyveli soda içerken de.
İnsanın ruhu vücudunun en bitkin parçası… Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat sonu olmayan bir yolmuş gibi geliyor bize.
İnanın burada sizlerle beraber sabah kadar kalıp program yapmak isterdik ama kabul edersiniz ki bizim de bir seks hayatımız var.
Aşık olmak anlık bir şey. Birden her şeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin, çok daha lezzetli olduğu bir an bu.
Fedakârlık yapmayıp sadece seni seviyorum diyen bir erkek; sadece mağazaları gezeceğim, bir şey almayacağım, diyen bir kadın kadar yalan söylemiştir.
Yalnızlıkla öyle güzel dalga geçiyordunuz ki; sonraki akşamınınkini de dinleyeyim ondan sonra yaparım, dedim. Farkında olmadan baktım ki, sürekli sizin programı bekler oldum. Beklerken de bir baktım ölmeyi unutmuşum.
Bazen susarsın. Hiç olmadığı kadar çok susarsın, o kadar çok konuşan insana inat, ufak bir tebessümdür konuştuğun. Gülmek değildir, acının dudaklar da bulduğu şekildir. Evet bazen susarsın çünkü farkındasındır.
Bazı insanlar aile kurmayı öğrenirler. Yani buna değer verirler. Bazıları ise başka bir takım şeylere, değer verirler. Onlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplum için erimiş olan birey. Toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yok sayma halidir. Koleje girmek için yarışır, üniversiteye girmek için yarışır, iyi bir işe girmek için yarışır, güzel bir kadınla evlenmek için yarışır. Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder