2 Haziran 2018 Cumartesi

Laf Sokucu Laflar

Kusura bakmayın, kusurlarınıza bakın.
Bana söz verme, güven ver! Ki söz vermene gerek kalmasın.
Gidişine illa bir isim konulacaksa, mal kaybı diyelim.
Ne kralına giderim ne alayına! Bir durum varsa kralı da gelir ayağıma alayıda!
Bize yeni düşmanlar lazım. Eskileri hayranımız oldular.
Tüm düşmanlarıma sesleniyorum: Alkol gibisiniz, sizinle kafa buluyorum.
Sen lafı ortaya atarsın, yarası olanlardan ses çıkar.
Allah düşmanın bile karakterlisini nasip etsin. Kahpesi hiç çekilmiyor.
Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir.
Seni adam edersim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne lüzumu var.
Gözümde küçülmüş insanlarla, büyük hesaplarım olmaz.
Bazı insanlar ayakkabı mağazası gibi, her numara var Allah için.
Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah salânı versin.
Kime kıymet versem hayatımı ‘kıyamete’ çevirmesini iyi biliyor.
Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı.
Bir kadının gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.
İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda def olup gidenler kimin umrunda.
Ben senin ‘mutluluğunu istiyorum’ dedi ve dediğini yaptı, aldı gitti.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Ey sevgili nedir yüzündeki acı yoksa kırılan hayallerim mi battı eline?
Akıllı telefonmuş. Karşı taraf aptal olunca, telefon akıllı olsa bile işe yaramıyor.
Bana kalbimdesin deme sevgili, kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni.
Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.
Sana değer verip aşkı bulacağıma x’e değer veririm y’yi bulurum daha iyi.
Sevgimi anlayamadın mı gözlerimdeki yaştan, atalarımız doğru demiş eşek ne anlar hoş laftan.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorumlu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Laf sokma kapak olursun yalvarma köpek olursun delikanlı ol belki yanımda yer bulursun.
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.
Gitmeyi tercih edenlerin ardından, el sallayın ki; artık sadece bir ‘el’ olduklarını daha iyi görsünler.
Bir “zam” da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar “ucuza” satmasalar.
Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüşşş demesi zoruna gitmesin.
Aldırma gidenlere, sevip terk edenlere. Hayat dediğin iki kelime; hoş geldin, güle güle.
Ben güçsüzüm düşerim ağlarım canım acır yaralarım ve kusurlarım var, sırf bu yüzden insanım. Sıradanım.
Parçaları kaybolmuş puzzle gibisiniz. Kiminizin aklı kiminizin ruhu kiminizin kalbi yok.
Bazı insanların resimlerine bakıyorum, o kadar güzeller ki; hep resimlerde kalsınlar istiyorum. Çünkü karakterler objektife girmiyor.
 “Yemin ederim” senden başkasını sevmem demişti. Neyse arkadaşlar. Sıradaki “yemin” tükürüp de yalayanlara gelsin.
Bazı insanlar söze gelince edebiyatın turşusunu bile kuruyorlar da icraata gelince turşunun içindeki hıyar kadar olamıyorlar.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp, ben artık kimseyi sevemem deme. Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz. Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz.
Hayatı boyunca oyuncak ayıya sarılıp uyumuş bir kızı, büyüdüğünde sevgili seçimi yüzünden eleştiremezsin.
Bu dünya senden önce de dönüyordu, senden sonrada dönecek. Yani seninle bir şey değişmediği gibi, sensiz de bir şey değişmeyecek.
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım. Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Demişsin ya onun gibilerini cebimden çıkarırım diye. Dinle. Ben senin gibilerini tespihime dizerim tövbe tövbe diye çekerim.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Ezan sesini seviyorum. Çalan müzik susuyor, küfür edilmiyor, içki içen bırakıyor. Yani 3 dakika herkes insan oluyor.
Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında. Umutlara kanma  umutlar bir gün imkânsızlaşır, hayatı tozpembe yaşıyorum sanma, her renk bir gün siyahlaşır.
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Adam sorar: kaçınız çıplaklığınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kadınsınız? Kadın cevap verir: kaçınız çıplak bedene sahiplenmek yerine, üstünü örtecek kadar adamsınız?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder